En Yeni Hikayeler

Ciğer Kebabı


Hz. Ebubekir'in Ciğer Kebabı Meselesi

Bir gün ashabı kiram Kainatın Efendisinin huzurunda Hz. Ebu Bekir’den şikayette bulundular:
-" Ya Rasulallah, Hz. Ebu Bekir bir oda içine girip ciğer kebabı yiyor, biz kokusunu duyuyoruz, fakat bizi davet etmiyor."
Sultanı Enbiya buyurdular ki: 
-" Onun bir daha böyle yaptığını görürseniz bana haber verin. Beraber gidip bakalım."
Bir gün yine Hz. Ebu Bekir odaya girdi. Haber verdiler. Resul-i Ekrem hemen kalkıp oraya gitti. İçeri girdiğinde gördü ki ne ateş var ne kebap. 

Hz. Ebu Bekir’e sordu: 

-" Ya Ebu Bekir, yalnız başına ciğer kebabı yiyormuşsun doğru mudur?"

Ebu Bekir (ra) de:

- "Ya Rasulallah, haşa! Ben ciğer kebabı yemiyorum. Pişen kendi ciğerim," diye cevapladı. Rasulullah sebebini sorduğunda 

Hz. Ebu Bekir:

 - "Ya Habiballah, her an aklıma şu geliyor: Hak Teala bana İslam’ı nasip etti. Habibinin dostu eyledi. Ashab arasında meşhur oldum. 
Acaba kıyamet gününde halim ne olur? Allah-u Teala’ya bu kadar nimetin şükrünü eda edebilir miyim, diye korktuğumdan
ciğerim yanıyor, kebap oluyor," cevabını verdi.
Bunun üzerine Ebu Bekir (ra) hakkında ayetler indi. Ashab-ı kiramın Hz. Ebu Bekir’e olan muhabbeti daha da arttı.
Değerli gönül dostlarım,acaba bizlerin de ciğerleri ahiret endişesiyle yanıyormu,verilen nimetlerin
şükrünü ifa edebiliyor muyuz? Hiç yaptığımız günahlardan dolayı ,pişmanlık duyup da affettirme yoluna gidiyor muyuz? 
Allah bize bu şuuru nasip etsin inşaAllah.
Selam ve dua ile.. 

Hiç yorum yok